Der Himmel ist blau



Dışarıda ılık bir hava var,sonbahar- Roma da ise henüz ilkbahar.

Geldiğimin ilk günü kendime lengeli fötr bir şapka alıyorum.Satıcı yaşımı merak ediyor,biraz sıkılarak 25 ve 55 diyorum,bana gülümsüyor bende ona.

Yakınlarda ki bir sahaf ın önünde duruyorum.Dışarıya koymuş olduğu kitapların yanına yaklaşıyorum.Biraz sonra yanımıza birisi geliyor,italyanca konuşuyor,arkadaşım “senin şapkanı beğendi” diyor.“Lehçe den böyle mi çevirdin" diyorum ona , gülüşüyoruz.

Biz kıkırdarken yanımıza yaklaşan bayanın düzgün bir almanca ile nereden gediğimizi sorduğunu işitiyorum – cevaplıyoruz, ve kısa sürede ayak üstü bir sohbete başlıyoruz.Bizi dükkanına kahve içmeye davet ediyor,ben hemen kabul ediyorum.Bir süre oturuyoruz, edebiyat ve Milanolu Pippa ’dan bahsediyoruz.

İtalya da yağmurların ferahlatıcı bir havası var, kısa sürüyor,bunu biliyorum daha önce geldiğimde de farklı değildi.

Yağmurun hemen sonrası açan güneşle birlikte ortaya çıkan gökkuşağı….

Alle Luft ist einzigartig

Man nennt diese Wirkung verursachen, die aus der Mischung der Schein der Sonne und der Leiden der Seele : "die Gefühle in den einzelnen Wolken". Die Luft, aus der Energie der Seele eindringt und die Sonne hat einen großen Einfluss auf die Geschichte der einzelnen Person.

Derin derin nefes almak istiyorum.

Der Himmel ist blau und der Rest deines Lebens liegt vor dir.Vielleicht wär es schlau,dich ein letztes Mal umzusehn.

Yanımdan vızır vızır arabalar geçiyor,eksozlardan çıkan dumanlar havanın karbondioksit oranında bir değişiklik yapmasa da , Selbst wenn man etwa 78% diazote Volumen, etwa 21% Disauerstoff Volumen von rund 1% und Gas wie die Edelgase (hauptsächlich Argon)- motorlardan çıkan sesler kimi hassas ruhları sarsacak nitelikte.

Trafik lambalarının yanında Godot’u beklerken , ışıklarda durmamak için kimi arabaların hızlandığını fark ediyorum. Başarılı olabilenlerin sevinçlerini yüreğimde yaşıyorum.(arabalarını büyük bir hırsla süren bu insanlar dünyanın yükünü omuzlarında taşıdığına inaniyorum ben)

Karşıya geçme sırası bana geldiğinde içim burkuluyor.Bekleyen arabalarda ki hüzünlü yüzleri görmemek için başımı öne eğerek yürüyorum.Her adımım bana ayrı bir ızdırap veriyor.Yol hiç bitmeyecekmiş geliyor,karşıya geçmeyi başardığımda derin bir nefes alıyorum.Alnımda biriken terleri mendilimle siliyorum.”Bitti “ diyorum.

Bir başka trafik lambasının yanında beklemeye niyetim yok.Binince defa haritamı açıyorum.Pipomu yakıyorum bir yandan alternatif yollar üzerinde dururken diğer yandan çevreye doğal pozlar veriyorum.

Yola koyulma zamanı geliyor.Yaptığım bütün hesaplara rağmen en azından bir kez daha anayollardan birine girmek ve karşıdan karşıya geçmek zorundayız.İçimden “olsun “ diyorum.”Daha pek çok caddeler,sokaklar,parklar,kaleler,kuleler göreceğim.Beni tanımayan binlerce insanın yanından sessizce süzüleceğim”,"ben bir kelebeğim aslında" diye kendimi telkin ediyorum. Jeder Schein der Sonne fällt unterschiedlich auf jedem Winkel,der Erde schaffen Licht und Schatten auf die Bäume, Straßen, Gebäude, Autos und Menschen verlieben und leiden.

Tekrar ana yola çıktığımız da akşam oluyor.Şehrin ışıkları çoktan yanmış.

Bekliyorum ışıkların yanında,arabalar duruyor,bu sefer tüm cesaretimi toparlayıp yol boyunca arabaların durduğu yere doğru bakıyorum,yanan farlar gözümü alıyor,bu yüzden içeride oturanların yüzlerini seçemiyorum.


Tuhaf bir şey oluyor.Işıkta bekleyen arabaların yanında aniden ilk vespa beliriyor,sonra bir ikincisi ve bir tane daha,nereden çıktıklarını önce anlamıyorum.Sayıları giderek artıyor ,pike yapan stukalar gibi sesler çıkarıyorlar,sürücülerden önce taktıkları kasketler dikkatimi çekiyor,”Rayban sponsorluğunda bende bunlardan bir tane edinmeliyim” diye düşünüyorum.Vespam’ın olup olmamasının gözümde şu an için bir önemi yok .Çok geçmeden bu kasketler altındaki genç yüzleri seçiyorum.Nasıl da umut dolu bakıyorlar. Hevesliler,heyecanlılar.”İşte benim aradığım bu “diyorum .

Arkama bakmadan yürüyorum,geride bıraktığım , unutamadığım ama hatırlamadığım binlerce şey,yüzümden düşüremediğim tebessüm, zigzaklarçiziyorumkaldırımlarınüstündehızlanmadanyavaşça… -es gibt wenige Personen,wer die Augen schließen und sich vorstellen, dass unter einem Dach sich führen, mögen der Himmel klar und dunkel, die, abhängig von

Die Welt gehört dir: Was wirst du mit ihr machen?,und der Himmel ist noch blau blau blau...

*italikler "Luft bluten" dan