Kültür Evet,Peki Ya Uygarlık*

Kavram kargaşaları,toplumların konumunu en iyi yansıtan aynalardan biridir.Çünkü kavramların rastgele,kimi zaman orada kullanılması şık ya da uygun kaçacağı için,hangi anlama geldikleri doğru dürüst düşünülmeden kullanılması bütün bir toplumun kafa karışıklığının en yanılmaz göstergesidir.

Bilindiği gibi ne zaman başımız sıkışsa kültürümüze atıfta bulunuruz.Ne zaman ,özellikle başka çevreler ve ortamlar karşısında yeterince çağcıl olmadığımızdan kendimizi biraz mahçup hissetsek , hemen köklü kültürümüzün torbasını ortaya dökmeye kalkışırız.

Geçmişi çok eskilere uzanan bir kültürümüzün bulunduğu elbette doğru.Bu niteliğiyle , kültürümüzün kökleşmiş olduğuda tartışma götürmez.Peki ama kültür , tek başına yeterlimidir bir yerlere , daha açık deyişle çağcıllık çizgisine varabilmemiz için.

Elbette hayır.Çünkü dünyada zaten kültürsüz toplum yoktur.Her toplum belli bir geçmişi ve bu geçmiş boyunca -şu ya da bu yönde- üretip eyledikleri bulunduğuna göre ,her toplumun kendine göre bir kültürü vardır.Bu bağlamda kültürler arasında örneğin yaş,çeşitli uygulamalar,inançlar ve davranış biçimleri bakımından bazı ayrımlar elbette yapılabilir.Ama genelde kültürsüzlük söz konusunu olmıyacağına göre, kültürlü olmak , tek başına ne bir anahtar, ne de bir çağcıllık belirtisidir.

O halde nedir çağcıllığın göstergesi ve ölçütü ?
Bir kültür ortamının ne ölçüde uygar kullanılabildiği.

Bu açıdan -aralarındaki bağın yoğunluğuna karşın- kültür ve uygarlık kavramları arasında asla gözden kaçırılmaması gereken bir ayrım var.Çünkü uygarlık , bir kültür ortamının vardığı -ya da varamadığı ! - belli bir aşamayı dile getirir.Bu aşama , yani uygarlık , günümüzde " bir toplumun kültürel yaşamında ve belli bir zaman diliminde , bilim ve teknikte belli bir aşamaya varılmış , her alandas kurumlaşmaya gidilmiş,politik yaşamda demokrosi ilkesinin benimsenmiş,temel hakların ve özgürlüklerin sağlam güvenceler altına alınmış olması"

Ve yine günümüzde toplumlar ve devletler , uluslarası alanda ve kuruluşlarda kültürlerinin eskiliğine değil,ama yukarıdaki anlamda ne ölçüde uygarlaşabildiklerine bakılarak değerlendirilir.

Ahmet Cemal
Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor (s132-133)